İçeriğe geç
Anasayfa » Blog » Girişimcilik 101: Sürdürülebilirlik

Girişimcilik 101: Sürdürülebilirlik

Girişimcilik serimizin üçüncü ayağında, ikinci başlığımız olan “sürdürülebilirlik” metasına odaklanacağız. Sürdürülebilir bir gelir düşüncesi uzun yıllar boyunca dönüşüme uğradı. Tarım ve hayvancılıkla başlayan bu sürdürülebilir gelir döngüsü kira gelirleri ile devam edip borsacılık mantığı ile günümüze kadar ulaştı. Kripto para kavramının hayatımıza katılması ile de birlikte sürdürülebilir gelir, pasif gelir ile çeşitlenerek ilgi alanımızın merkezine oturdu. Ancak bu kavramlar yeni başlayanlar için bir risk oluşturmaktadır.

Aktif bir geliri olmayan birisinin pasif gelir üzerinden düzenli para kazanımı pek mümkün görünmemektedir. Bu genellemelerden uzaklaşarak tekrar ana konumuz olan sürdürülebilir bir gelir elde etmeye odaklanacak olursak, ilk odaklanılması gerek nokta risk analizine dayalı maliyet hesaplamasıdır. Unutulmamalıdır ki ilk hedef çok para kazanmak değil ayakta kalacak kadar para kazanmaktır. Hedeflere doğru sıralama ile ilerleyip, ilk önde yatırımın devamlılığı garanti altına alınıp ondan sonra büyümek hedeflenmelidir. hedefe ulaşma yolunda kazanılan gelirlerin hepsini tek kesede bekletmeyip, gerekiyorsa her hedef için farklı kese kullanarak gelir bu keselere paylaştırılmalıdır. Bu davranışın karşılığı, hedeflerinizi daha sağlıklı görebilmeniz olacaktır.

Büyüme kavramını da iyi ayırt etmek gerekecektir. Büyümek ile hormonlu büyümenin farklarını iyi ayırt etmek gerekmektedir. Bu konuyu bir örnek ile açıklamak faydalı olacaktır. Pazarlama danışmanlığı verdiğimiz referanslarımızdan birisi için pazar faaliyeti yürütürken mevcut iş hacmi portföyünün %35’ini oluşturan bir firma tarafından, memnuniyet sonrası iş hacmini arttırma talebi geldi. Yeni talep sonrasında referansımızın müşterisi ile çalışma oranı %35’ten %79 oranına yükselecek ve bu doğrultuda hormonlu bir büyüme sağlamış olacaktı.

Detaylı analiz edilmeden bakıldığında büyük bir kar oranı sağlanıp tek bir müşteriden yatırım maliyetini çıkartmış olacaktı. Ancak bu artış talebi aynı zamanda müşterimiz için sürüdürülemeyen ve tüm süreçlerin tek bir müşteriye bağlı olacağı bir iş düzenine bağlı bırakacaktı. Tek bir gelir kaynağı üzerinden yatırımı büyütmenin de riskini almak, mevcut konjonktür doğrultusunda mantıklı olmayacağı için bizlerin de yönlendirmesi sonrasında artış talebi reddedilip mevcut şartlarda devam etme fikrinde karar alındı. Devam eden süreçte müşteri kaynakları çeşitlendirilerek, tek bir müşteri yerine birden çok müşteri odaklı büyüme sağlayıp referansımızın yatırım, kar ve sürdürülebilirlik üzerine kurulu sac ayağını oturtmuş olduk. Böylece referans firmamız tek seferde kazanç elde etmek yerine on yıllar boyunca kazanç sağlayabileceğini bildiği güvenilir bir yatırıma yani sürdürülebilir bir gelire sahip oldu.

Sizler de yukarıda bahsettiğimiz anekdot doğrultusunda hareket ederek yatırımlarınızı planlayabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bana yaz
Yardıma ihtiyacınız mı var?
Alpago Danışmanlık
Size nasıl yardımcı olabilirim?